Benzersiz bir yakınlaşma hali de yakalarsınız hemen. Hüseyin Kocadağ’ın ölmesi nedeniyle adli ve idari yönden hakkında herhangi bir işlem yapılmasına gerek kalmamıştır. Adına konulmuş herhangi bir tahdit mevcut olmadığı belirtilmiştir. Adı geçen şahsa İçişleri Bakanlığınca Hususi Damgalı Pasaport tanzim edildiğine dair herhangi bir bilgiye rastlanmadığı belirlenmiştir. Bu iddialar nazara alınarak Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulları tarafından araştırmalar yapılmıştır. İçişleri Bakanlığınca Mülkiye Başmüfettişleri marifetiyle soruşturma sürdürülmektedir. Beşiktaş İlçe Nüfus Müdürlüğünce düzenlenen nüfus hüviyet cüzdanı verilmesinde kusuru görülenler hakkında mülkiye başmüfettişlerince soruşturma yapılmakta olup, fezleke düzenlenecektir. Mehmet Özbay adına düzenlenmiş olan silah taşıma ruhsatı ile ilgili işlemde kusuru görülenler hakkında rapor düzenlenmiş olup, cezai bakımdan polis müfettişlerince fezleke düzenlenmektedir. Mehmet Özbay adına düzenlenmiş olan silah taşıma ruhsatı ile ilgili işlemde kusuru görülenler hakkında rapor düzenlenmişo lup, cezai bakımdan polis müfettişlerince fezleke düzenlenmektedir. Bu olayın İstanbul Emniyet Müdürlüğünce tahkikatının yapıldığı sırada 25.08.1996 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine ismini bildirmeyen bir kişi tarafından yapılan ihbarda, Ömer Lütfi TOPAL’ın öldürülmesi olayının faillerinin Ayhan ÇARKIN, Ercan ERSOY, Oğuz YORULMAZ isimli Özel Harekat Dairesi polis memurları ile Sami HOŞTAN ve Ali Fevzi BİR isimli kişiler olduklarını bildirilmiştir. 25.8.1996 günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine Ömer Lütfü TOPAL’ın öldürülmesi olayını Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görevli polis memurları Ayhan ÇARKIN, Ercan ERSOY, Oğuz YORULMAZ, Ataköy Galeriada Natural ayakkabı mağazası sahibi Sami HOŞTAN, Sheraton Oteli gazinosu sahibi Ali Fevzi BİR adlı şahısların gerçekleştirdiğini bildiren isimsiz telefon ihbarı üzerine, adı geçenler İstanbul Emniyet Müdürlüğünce 27.8.1996 tarihinde gözlem altına alınmışlardır
Bunun üzerine Abdullah ÇATLI’nın kayıtlarda gerek kendi adına gerek Mehmet ÖZBAY adına mevcut bulunan parmak izleri ile ölümünü müteakip Nevşehir Devlet Hastanesi morgunda alınan parmak izlerinin mukayesesi yapılmış ve sonuç olarak suç aleti tüfeğin şarjörlerini monte eden koli bantı üzerindeki parmak izinin Abdullah ÇATLI’ya ait olduğunu kesin olarak anlaşılmıştır. Abdullah ÇATLI’nın Susurluk Devlet Hastanesindeki cenazesini, Abdullah ÇATLI’nın diğer yakınları ile birlikte Nevşehir İline götürmüşler ve orada defnedilmesinde hazır bulunmuşlardır. ŞAHİN EKLİ ile ilgili kayıtların araştırılmasında, bu kimliği kullanarak sahte pasaportla yurtdışına çıkmak isteyen kişinin gerçek kimliğinin Abdullah ÇATLI olduğu saptanmıştır. Sedat Edip BUCAK’ın yanında koruma görevlisi adı altında bu şekilde toplanan polis memurlarının, İstanbul DGM C.Başsavcılığında Susurluk olayı ile ilgili olarak verdikleri ilk ifadelerinde Abdullah ÇATLI’yı Mehmet ÖZBAY kimliği ile ve Sedat Edip BUCAK’ın koruma görevine başladıktan sonra tanıdıklarını söylemiş iseler de, İstanbul DGM C.Başsavcılığında yapılan araştırmada yapılan telefon tesbitlerinde, Abdullah ÇATLI’nın kullanımında olan çok sayıda cep telefonları ile çok uzun süreden beri yoğun telefon görüşmeleri yaptıkları tesbit edilmiştir. 1- İfade verenin veya sorguya çekilenin kimliği tespit edilir. İmzadan imtina halinde bunun nedenleri yer alır.– hükmüne hiç uyulmayıp; böylesine ciddi bir ihbarla gözaltına alınan kişilerle ilgili ifade ve sorgunun bir tutanakla tespit edilmediği.Anılan Kanunun “Yakalanan Kimsenin Sorguya Çekilmesi” başlıklı değişik 128 nci maddesindeki:-Yakalanan şahıs bırakılmazsa, yakalama yerine en yakın sulh hakimine gönderilmesi için gerekli süre hariç yirmidört saat içinde Sulh Hakimi önüne çıkarılır ve sorguya çekilir
Başbakanlık Teftiş Kurulunun 09.01.1997 tarihli raporuna esas teşkil eden belgeler ve İstanbul DGM C.Başsavcılığınca Emniyet Genel Müdürlüğünden celbedilip, cevabi yazı ve belgelere göre; Sedat Edip BUCAK’ın korunması için İl Koruma Kurulu sadece bir polis memuru görevlendirilmesini uygun görmüş ve bu karar, merkez koruma kurulunca da yeterli görülerek onaylandığı halde 06.08.1996 günü Sedat Edip BUCAK’a dördü İstanbul’da, ikisi İzmir’de görev yapan 6 polis memurunu (Ayhan ÇARKIN, Oğuz YORULMAZ, Ercan ERSOY, Mustafa ALTINOK, Enver ULU, Ö.KAPLAN) tahsis edilerek tayinlerinin yapılması, bu kişilerin derhal koruma görevlerine başlamayıp üç aylık bir dönem içerisinde ayrı ayrı göreve başlamalarının KORUMADA ACİLİYET OLMADIĞINI ortaya koyması, Sedat Edip BUCAK’ın yazılı talebinin bir gün sonrası olan 07.08.1996 günü yapılması, bu korumalardan üçünün Ömer Lütfi TOPAL’ın öldürülmesi ile ilgili olarak gözaltına alınan kişiler olması ve birinin de (Ö.KAPLAN) bu kişiler lehine tanıklık yapan kişi olması, ayrıca bu memurlardan Oğuz YORULMAZ’ın Özel Harekat Daire Başkanvekili İbrahim ŞAHİN’in İstanbul Asayiş Şube Müdürü Yardımcısı olduğu dönemde koruması olması, daha sonra Hüseyin KOCADAĞ’ın koruması olması, bilahare yine Ankara’da İbrahim ŞAHİN’in koruması olması, daha sonra da Sedat Edip BUCAK’ın koruması olması ve bu dönemlerde gerek Oğuz YORULMAZ’ın gerekse diğer polis memurlarının Ömer Lütfi TOPAL’ın ortakları olan Sami HOŞTAN ve Ali Fevzi BİR ile, Sedat Edip BUCAK ile İbrahim ŞAHİN’in yanına gidip gelirken tanıdıklarını açıkça beyan etmeleri bir bütün olarak nazara alındığında, bu korumaların özel olarak Sedat Edip BUCAK’ın yanında toplandıklarını göstermektedir
If you beloved this article and you also would like to get more info relating to Diyarbakır escort Bayanları please visit our own web site.