Diyarbakır escort VIP bayanlar, size zarafet ve tutkunun birleştiği özel deneyimler sunarlar. Diyarbakır escort bayan telefonları, bu hizmetlere erişimi kolaylaştırarak bireylere yeni sosyal deneyimler sunmaktadır. Siz de en yukarıda yer alan ilanları inceleyerek hoşunuza giden bayan ile iletişime geçerek sevgili tadında bir cinsel ilişkiye adım atabilirsiniz. Randevu almak için benimle iletişime geçin ve hayatınızın en özel anlarına adım atın. Benimle vakit geçirmek sizi hayatınızın monotonluğundan uzaklaştıracak ve yeniden hayata bağlayacak. Baglar Ucuz Escort Mutluluk ama çılgın enerji, Ofis Gecelik Escort yeni boylarda görüneceksin ve benimle bir sürü vahşi mutluluğa sahip olacaksın. Fotoğraflarda gördüğünüz gibi Diyarbakir ilinde yaşayan Ofis escort bayanların ne kadar azgın olduklarını anlayabilirsiniz. Bugün hazzı doruklara kadar yaşamayı düşünüyorsanız tam da doğru yerdesiniz. CEVAP – Tabiî, derhal; o gece orada kalıyor sabaha kadar ve ben de gözaltındayım, ben o gece gözaltındayım; beni gözaltına almış ve arkadaşlarımla yine beraber. Nereden çıktı, 10 gün evvel, 15 gün evvel ben Hizbullahtan gözaltına alınıyorum, bir şey tutturulmuyor, 15 gün sonra PKK’lı oluyorum. Dedim benim çocuklarım 3 gün yatmaz, eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuku varsa, hâkim varsa, savcı varsa; çünkü, suç yoktur dedim, 3 gün de yatmaz. Peki, teşekkür ederim Paşam dedim, çıktım
DGM’deki hâkim ve savcılar dahi sabah yemin ediyordu, şimdi, 11. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimi -ismini unuttum, orada 1. No’lu DGM Başkanıydı – o dahi dedi ki: “Vallahi, Mehmet Ali Bey, biz gidiyorduk, Diyarbakır Söz Gazetesini masamızda gördüğümüz zaman yürekleniyorduk; diyorduk, oh, bak, böyle, devleti, bu bölgede, bu Diyarbakır’da devleti savunan bir yayın kuruluşumuz vardır.” Böyle yürekleniyordu hâkim, savcılar ve etle tırnak gibiydik; yani, If you liked this article therefore you would like to obtain more info with regards to sneak a peek at this web-site please visit the website. bir suçumuz yoktu, biz devletle çalışıyorduk. Paşam, hayırdır dedim. “Vallahi, Mehmet Ali Bey, çok gizli bir rapor bize gelmiş.” Nereden gelmiş Sayın Paşam? Aç generali. Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarını aç, ara, söyle kendisine.” Aradı, benim yanımdaydı. “Vallahi, paşam, olamaz. Paşam, kolorduda ve sizin imzanıza; yani, sizin adınıza -bir kolordu komutanı adına diyor, imza ediyor- böyle bir sahte belge tanzim edilmiştir. O zamandan 1990’lara kadar, 1992’lere kadar hiç problem yok; yani, hiçbir şey yok. 1993’e kadar problem yok. CEVAP – Tabiî, 1993’e kadar problem hiç yoktu. SORU – 1982’den 1993’e kadar
CEVAP; Buyurun bu yazı.SORU – Elyazısıyla olan değil mi? CEVAP; Hiç açılmadı. Yok ki bir şey, suç yok. CEVAP; Tabiî, resmî dosyada, yani, mahkeme dosyasında. Başka savcı, bu değil tabiî, Nihat Çakar. Beraatlandı, beraatla neticelendi, Nihat Çakar durmadı, bizzat kendisi, kendi savcısı, yani, mahkeme duruşma savcısı mütalaasını lehte verdiği halde, kendisi, yani, başsavcı olarak uydurma evrakları tanzim edip bizzat kendisi temyiz ediyor ve Yargıtay da onaylıyor, beraat kararını onaylıyor. CEVAP – Tabiî, başsavcı aleyhine. CEVAP – Tabiî, beraat. CEVAP – Tabiî, 1993’e kadar problem hiç yoktu. SORU – Ne kadar para veriyorsun, ne istiyorlardı? Direkt Diyarbakır’a geliyorlar benim haberim yok- başsavcıya geliyorlar bu avukat vasıtasıyla ve bu avukat vasıtasıyla Fikret Biçici vasıtasıyla ve şimdi bu adam çocuğu getiriyor götürüyor yanına, 7 milyar para alıyor başsavcı için. Orada çocuktan 1 500 dolar para alıyorlar ve 1 milyar Türk parası alıyorlar o günkü parayla. SORU – Zaten o dosyayı verecek bize.CEVAP; Hayır, orada da var.SORU ;Sayfa var mı, sayfası? Tamamıyla sakat ve sahte SORU – Zaten dosyada beraat etmişler. SORU – Kim şikâyet etti? Tutuklamaya havale etti, nöbetçi mahkeme bir hâkim vardı tanımıyorum ismini, sonradan baktım, adam dedi: “Ben sizi tanımıyorum, siz beni tanımıyorsunuz; fakat, bu dosyayla kusura bakmayın, ben sizi tutuklayamam. Ben hâkimsem, hukukçuysam, ben hukuka dayanarak bu dosyayla, bu şeylerle ben sizi tutuklayamam, haydi gidin.” Başsavcı İtiraz etti
Yukarıda anlatıldığı üzere, sanık Bünyamin Adanalı üzerine atılan suçu işlemediğini olay yerine uğramadığını, olay tarihinde Erzurum’da olduğunu savunmuş ve bu savunmaları mahkememizce dinlenen tanıklar Mesut Nabi Adanalı ve Hasan Fehmi Adanalı tarafından doğrulandığı gibi olayda yargılanıp cezalandırılan ve cezasını çektikden sonra çıkan Duran Demirkıran’da sanık Bünyamin Adanalı’nın olaya katılmadığını, Bünyamin Adanalı’yı birkez gördüğünü ve kendisininde olaya katılmamasına rağmen baskı ve işkence sonucunda hazırlıkda suçu üzerine aldığını söylemiştir. Sludge (Petrol Çamuru) satış sözleşmesi imzalandığı, yapılan sözleşmede her türlü gümrük işlemleri, vergiler ve gerekebilecek her türlü yasal yükümlülüklerin anılan firmaca yerine getirileceğinin hükme bağlandığı, yapılan bu işlemin akabinde, daha önce çok düşük fiyat teklifleri veren GÜNEY MAKİNA SANAYİ ve ABAK isimli firmaların anılan atık madde için daha yüksek fiyatlar verebileceklerini BOTAŞ’a yazılı olarak bildirdikleri, bu gelişmeler üzerine BOTAŞ Genel Müdürlüğünün hem sözkonusu atık maddeden daha fazla gelir elde etmek hem de sağlıklı bir rekabet ortamı oluşturmak gayesiyle, BAYSA A.Ş. Sludge satış sözleşmesini iptal ettiği, bu işlemlerin ardından Genel Müdürlüğün 29.03.1995 tarih ve 387 sayılı OLUR’u ile kurum üst düzey yetkililerinden oluşan 7 kişilik bir açık artırma ihale komisyonu oluşturulduğu, kurulan bu komisyonun sözkonusu atık maddeyi o tarihe kadar almaya talip olan her üç firmayı da 29.3.1995 tarihli yazısıyla yapılacak açık artırma ihalesine davet ettiği, 04.04.1995 tarihinde BOTAŞ Genel Müdürlüğünde yapılan açık arttırma ihalesi sonucunda BAYSA A.Ş